Birkan Akyüz
1980 - ?
BİRKAN AKYÜZ ' ÜN HAYATI
1980’de Erzurum’da doğdu. İlkokulu Erzurum Oltu’da, ortaokul ve liseyi Rize’nin Çayeli ilçesinde tamamladı. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu.2002’de Erzurum Aşkale Çok Programlı Lisesi’nde göreve başladı. Aşkale Anadolu Lisesi ve Bursa Orhaneli Türkan Sait Yılmaz Anadolu Lisesinde görev yaptı. Bursa Mudanya Turhan Tayan Anadolu Lisesinde görev yapmaktadır.Eserleri "Bir Tebessüm Bağışla" ve "İçime Gül Damladı" dır.
YouTube Kanalı
Babam
Birkan Akyüz
Düşünce aklıma hayat kalesi
Alınır, bakılır, yakılmaz babam
Çınlar kulağımda nefesi, sesi
Çıkmaz içerimden yok olmaz babam.
Yollar yakın olsun, uzak olmasın
Bakışların derinlere dalmasın
Gönlün çiçek açsın, asla solmasın
Solan çiçek başa sokulmaz babam
Billur bir avize kırılan kalbim
Dayanmaz hiç söze yorulan kalbim
Her şeyi unuttu durulan kalbim
Suyun bendi sondan yıkılmaz babam.
Akarsular gibi mecra bulursam
Hayattayken kadir kıymet bilirsem
Gölgene sığınıp dua alırsam
Ayağım taşlara takılmaz babam.
Suyu kesilmeyen pınar gibisin
Ruhuma kök salmış çınar gibisin
Her gün halimize yanar gibisin
Sayende bu kule yıkılmaz babam.
Ova oldun, tepe oldun, dağ oldun
Ekmek oldun, meyve oldun, bağ oldun
Üzerime kanat oldun, ağ oldun
Sen varken bileğim bükülmez babam
Anneciğim
Birkan Akyüz
Sensizlik içime dert oldu anne
Kuşların sesinde aradım seni
Yüce dağlar bana set oldu anne
Şu seher yelinde aradım seni
Uzaktasın bilmem taa nerelerde
Ağlayıp dururum gurbet ellerde
Hasretin vuslatı boğduğu selde
Sürünüp giderim ağlama anne
Sabahın savrulan serin yelinde
Mehtabın en güzel narin yerinde
Hayatıma pusu gurbet elinde
Kurdular halime ağlama anne
Gurbette geçmiyor günler geceler
Dilim her saniye seni heceler
Ben ne döner dolap ne bilmeceler
Yaşadım halime ağlama anne
Hayat bahçesinde hasret güderim
Neyleyim dostlarım buymuş kaderim
Vefasız bu elde ölür giderim
Ölürsem arkamdan ağlama anne
Kalmışım dünyada bir tek başıma
Kederle dopdolu geldim yaşama
Garip yolcu yazın mezar taşıma
Yas tutup gizlice ağlama anne
Bir İçi Su
Birkan Akyüz
Yeşil yapraklarla süslenmiş
Bayrak rengi kirazlara uzanırken
Tomurcuğa duran gelincik gibi,
Bir ak güvercin olurdu ellerin
Ay dalgalanırdı saçlarında
Bir buket aşk kokardın.
Tenine yağmurlar vururdu
Okyanus serinliği sinerdi yüreğime
Ayın helezonları erirdi bakışlarında
Ve ismin damlardı rüyalarıma.
Bir sigara külü kadar yalnız
Yosun tutmuş taş gibi
Gözden akan yaş gibi
İlgisiz hissederdim kendimi
Anlatamazdım söz ile saz ile seni
Hazan olmuş gül gibi sönerdi kelimeler
İstiyorsan güzelliğinin özetini
Bir papatya gibi masum
Bir içim su gibiydin….
Sen Oldun
Birkan Akyüz
Usul usul eritirken mehtabı,
Irmaklar sularında
Hoyrat bir akşam olur,
Yalnızlığın mavi limanlarında
Bir sevda tomurcuğa durur
Ve süzülüp gider dal uçlarından
Anlam bulur şiirler sesinle, nefesinle
Ve kırmızı güller ıtır yayar yollarına
Kim bilir hangi dalda yeşillenir hazanlar
Kim bilir hangi dilde, bestelenir güfteler
Ah bu bestelerin gözü kör olsun,
Hangi gönüllerde dillenir, bilemedim
Seninle bahtiyardır, seninle ancak mutlu
Mesut oldu mavera, öteler ötesinde.
Leyla’ sı sen oldun, sevda çöllerinin
Şirin, meftunu oldu şakıyan dilerinin
Kerem misali yanıp savrulan küllerinin
Abidesi sen oldun…
İyi Ki Varsın
Birkan Akyüz
Yüzlerde arsın
Ayvasın, narsın
Kollarım sarsın
İyi ki varsın,
İyi ki varsın.
Yakmayan harsın
İksirsin, sırsın,
İçimde nursun,
İyi ki varsın,
İyi ki varsın.
Dağlarda karsın,
Erir akarsın,
Ne güzel yarsın,
İyi ki varsın,
İyi ki varsın.
Kurban Olurum
Birkan Akyüz
Zülüfler dökülmüş yüze
Teline kurban olurum
İncilenmiş düşmüş söze
Diline kurban olurum
Sineleri ter dökecek
Kıymetini kim bilecek
Saçlarına takmış çiçek
Gülüne kurban olurum
Ellerine kına yakmış
Gözlerine sürme çekmiş
Gümüş kemerleri takmış
Beline kurban olurum.
Tarifi yok ebed ezel
Yaratılmış sanki özel
Her şeyi bir başka güzel
Haline kurban olurum.
Gurbetten Sılaya
Birkan Akyüz
Hasretin katre katre erirken avucumda
Yırtılan bir resmini saklarım başucumda
Durgun bir su gibiyim, beyaz bir papatyayım
Söndü hep umutlarım, ben gurbette yayayım
Derdimi yazamadım, mürekkebim yetmedi
Dalgalandı hüzünler, kalbimi terk etmedi
Şiirim öksüz kaldı, kalem kırdı sözlerim
Mecalim kalmaz oldu, tutmaz oldu dizlerim
Dudağımdan döküldü, isminin her hecesi
Gündüzler serap oldu, çekilmiyor gecesi
İçime volkan düştü, yüreğime kan düştü
Hayattan bir can düştü, sana da Birkan ‘’düş’’tü
Gel
Birkan Akyüz
Yolunu gözledim bir ömür boyu
Hasretin başıma taç olmadan gel.
Aşığa cevretmek güzelin huyu
Seni sevmek bana suç olmadan gel
Gözümde giz oldu hırçın denizler
Bir bilsen bu bağrım neleri gizler
İçimde yer eden bu derin izler
Karışıp yokluğa hiç olmadan gel
Sakla bu sevdamı duyurma ele
Yen içinde kalsın düşürme dile
Koşar adım gidiyorum ecele
Gülüm, ötelere göç olmadan gel
Gülüm, bende vakit geç olmadan gel